Cumartesi günü büyük dünya derbisinden sonra evimizin
derbisi G.Saray F.Bahçe maçına geldi sıra. Madrid maçından sonra Madrid
zaferini kutlarken Face’e darısı G.Saray’ın başına diye yazmıştım. Tam da öyle
oldu. Önce deplasmanda oynayan şok bir golle 0-1 öne geçti. Sonra ev sahibi
ittire kaktıra baskı ve şutlarla ve çok güzel bir golle 1-1’i buldu son sözü
yine ev sahibi galibiyete gidiyor derken deplasman takımı ilkinden daha şok bir golle 2-1 aldı. Tek fark İspanya’da
fark iyice açılıp şampiyon hemen hemen belli olurken Türkiye’de fark kapandı.
Artık G.Saray’ın fazladan alacağı bir beraberlik son maç öncesi beraberliği
Fener’e yarar hale getirir. Süper final öncesi 4.5 puanlık fark 5’e
yuvarlanırken verilen yarım puan sene sonunda geri alınacağı için aynı puanla
son haftaya girilirse Fener yenilmediği sürece şampiyon olur.
Maç ile ilgili çok şey söylenebilir ama hiçbiri her şeyi
açıklamaya yetmez. Topu G.Saray oynadı kaleye Fener yolladı. Hakem 1-2 ufak
hatası dışında çok iyiydi. Kimse maçtan sonra hakemi konuşmadı. Ama benim
dikkat çekmek istediğim nokta maç sonrası iki takımın da aklı başında hocası
maç sonrası inanılmaz demeçler verdi. Önce mağlup tarafta ki Terim suçu şansızlığa
yada büyüye bağlamadı bağlayanları da payladı. Biz düzgün vurduk da şansızlık
mı kurtardı dedi. Yani son vuruşlarda ki beceriksizliğe gönderme yaptı rakip
takıma laf sokmadı. Üstelik maç da 0-1 geride iken bile kenar da sakatlanan
Musa Sow’a geçmiş olsun bile dedi. Taraftarı da hakemi de rahatlattı denebilir.
Tek tehlikeli lafı galibiyet sevinci yaşayan oyunculara yönelik içerde
sevinseler daha iyi olurdu demesiydi. Ama onu da galip tarafın hocası Aykut
haklıydı içerde sevinsek daha iyiydi diyerek iyi bir şekilde karşıladı. Aykut
hocanın asıl güzel açıklaması ise hak eden G.Saray’dı biz kazanmak istiyorduk
ve kazandık. İyi oynayan futbol adına güzellikler sunan G.Saray’dı demesi çok
sık rastladığımız açıklamalardan değildi. İspanya’da bile maç sonrası basının
karşısına çenesini tutamayacağı için çıkmayan Morinho sonrası bu iki
centilmenlik gösterisi çok iyi geldi.
Artık 4 maç kaldı Fener 2 Beşiktaş maçını 4 günde oynayacak.
Önce Pazar günü evinde Beşiktaş ile sonra ise Çarşamba İnönü’nde oynayacak.
Niye bu kadar sıkıştırdılar bu fikstürü anlamak zor. Aynı şekilde G.Saray’da
önce deplasman sonra ise evinde Trabzon ile oynayacak. Zor durumda ki Beşiktaş
ve derbiyi Fener’in kazanması ile 2.lik şansı azalan Trabzon zirve yarışının
belirleyicileri olacak. Eğer Fener son maça kadar muhtemel 9 puanın 7sini
alırsa. Son maçta bir şansı olabilir diye düşünüyorum tabii bunu G.Saray’ın 9
puan alamayacağını düşünerek söylüyorum. Eğer fener 9 puan alırsa yüzde 90
şampiyon olur. Ama hala avantajlı olan G.Saray
F.Bahçe’de Volkan cüssenin verdiği avantaj ile harika bir
maç geçirdi. Yediği golde de yapacağı pek bir şey yoktu sezonun yıldızlarından
Selçuk harika vurdu. Gökhan en etkisiz maçlarından birini oynadı. Bu kadar
silik bir Gökhan uzun süredir izlememiştim. Bekir çok iyi mücadele etti hala
güven vermiyor ama Bilica yada Serdar’a tahammül edeceğime Bekir’i izlemeyi
tercih ederim. Yobo yine görevini yaptı. Güven aşıladı. Ziegler ilk Fener
golünü G.Saray’a attı o dakikada orada ne işi vardı hiç anlamadım ama iyi ki oradaydı
güzel vurdu. Orta sahada Selçuk iyi hoş da her maç kaptırdığı çok kritik
toplardan bu maçta da en az 3 tane kaptırdı. Cristian etkisizdi. Mehmet benim
en çok eleştirdiğim adam ama bu maçta da adını pek duymadım. Çok daha fazlasını
verebilecek bir adam ama çok azını sahaya yansıtıyor. Caner topu isteyen
taşıyan tehlike bölgesinde iş yapabilen adam ama her maç sarı kart görme
huyundan vazgeçmedi bir türlü gitti. Sow yine etkisizdi. Alex’de öyle.
G.Saray’a gelirsek kalede Muslera’ya pek iş düşmedi ama iki
gol yedi. Gollerde yapabileceği pek bir şey yoktu. Sağ bek Ebue geldiği günden
bu yana geriye gidiyor. Yine etkili değildi. Genç Semih iyi bir maç çıkarmadı.
İlk golde Ziegler’i ikinci golde ise Bienvenu’ye geçildi. Hala pişmesi
bekleniyor umut da var ama hücumda hiç değilse daha etkili olup bu hatalarını
unutturabilirdi. Yine de Servet yada G.Zan’dan kat be kat iyidir.Ujfaluji’de
iyi gününde sayılmazdı ama ikinci yarının neredeyse tamamını rakip sahada
geçirdi. Yani oyuna katkı vermek için çok çabadı. İkinci golde Stoch’u
kaçırması adına yakışmadı. Sağda Engin en çekindiğim oyunculardan biridir ama
maçta o kadar etkili değildi oda performans olarak geriye gidenlerden. Orta da
Melo ne iş yaptı anlamak zor bir cılız şut ve maçın hemen başında gördüğü sarı
kart dışında Selçuk’un attığı golde yaptığı sevinci ile hatırlanıyor olması
nasıl bir maç çıkardığını anlatıyor. Selçuk ise bu takımın her şeyi o sakinken
takım da sakin o ise takımda iyi çok şık bir gol attı. Alex kıskanmıştır. Solda
Emre’de etkisizlerdendi. İyi koştu çok mücadele etti ama sonuç getirecek bir
oyun oynamadı. İleride Elmander çok beğendiğim bir oyuncuydu ama bu maçta iyi
değildi. Defansla boğuşurken çok yıprandı. En son Kadıköy’de gol atmıştı hala
suskun. Ve Necati maçın başında ve devreye girmeden iki şut imkânı buldu.
İlkinde şansı ikincisinde ise tercihi yanlıştı. Vurmayıp devam etse daha etkili
olabilirdi.
Sonuç da oyuna sonradan girenlerin maçı oldu diyebiliriz
Aydın kaçırdı. Stoch attı bu kadar basit.
CÜNEYT ÇAKIR’A BAŞARILAR DİLERİM…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder