Önümüzde ki sene
sözleşmesi bitecek olan Melo gerek eski yöneticilere yapılanları bahane ederek
gerekse sözleşmesinin bitmesine 1 sene kalmasından dolayı yeni sözleşme
talebinin kabul görmemesi üzerine ayrılma kararı almıştı. Bunu da son derece
doğru bir zamanda yönetime bildirdi. Herkesin tatile gittiği dönemde G.Saray
yönetimi de tatile gitmiş olacak ki Melo'nun bu kararı karşısında herhangi bir
hamle yapmadı. Gerçi haksızlık yapmayalım rahat rahat görüşme yapabilmesi için
Melo'ya Milli takım kamplarına katılan oyunculardan bile fazla izin verdi. O bölgeye
yine Melo'nun menajerli aracılığıyla R.Madrid'in kiralık kadrosunda olan
Rodrigez'i aldılar ancak iki hazırlık ve Osmanlıspor karşılaşması gösterdi ki teknik
olarak iyi olan genç İspanyol savunma
anlamında Melo'ya alternatif olacak düzeyde değil.
Hamza Hamzaoğlu'nun
takım içi dengelerden bahsettiği her açıklamasında kendisine sorulan Melo
sorularına kaçamak cevaplar vermişti. Hatta
o bölgede Hakan BALTA'YI kullanabileceğini söylediğini bile duydu bu kulaklar. Başta
şaka yapıyordur diye düşünüyordum ancak son ana kadar takviye yapmayan Hamza
hoca sanırım ciddi olacak ki takımın orta sahasını en azında Ocak ayına kadar
Selçuk, Rodriguez, Bilal, Emre dörtlüsüne emanet etmiş gözüküyor. Transfer döneminde
Jem Poul KARACAN'IN o bölgede oynadığını
biliyorum ancak kendisi 2 senedir sakatlıklardan dolayı top oynamadığını ve
şimdiye kadar da forma giymediğine göre alternatif olarak görülmüyordur. Neden kadroya
katıldığı ise epey zor bir soru.
Sonuç olarak
Telles'in yokluğunu Caroll'le doldurduğunu düşünen ve kiralık gitmesine ses
çıkarmayan taraftar Melo'nun yokluğunun dolmadığının da farkında. Alınacak ilk
mağlubiyette oklar önce Burak krizinden dolayı Hamza Hocaya sonra bu beceri
yoksunu yönetime dönecektir.
Benzer bir yazıyı
Telles içinde yazmayı düşündüm ancak kiralayan İnter'in Finansal Fair Play
şartlarından muzdarip olduğu için ilk planda kiralık gönderildiğini
düşünüyorum. Eminim sene sonunda sözleşmenin açıklanmayan bir maddesi gereği
satın alma opsiyonu kullanılacaktır. Aksi takdir Telles'in böyle komik bir para
karşılığında gönderilmesinin izahı olamaz.
Ülkemizin Avrupa'da
ki puanına en çok katkıda bulunan takımın G.Saray olduğu muhakkak ancak geçen
sene ki 4.lük ve bu sene ki aşırı zayıf kadro ile alınacak muhtemel kötü
sonuçlar o günleri hatırlamamızı sağlamaz. Ve bu kez yönetim maddi olarak
şunları şunları yaptıktan fazlasını söylemesi gerekir.
Son olarak da eski
yönetici yeni paralel yazar Cüneyt TANMAN'IN Sabri'den iyi değil dediği
M.Pereira'nın Porto'da 3 maçta 2 asist yaptığını söyleyeyim. Pereira dururken
üstelik bonservisi yokken almayıp. Kevin Grosskreutz'u üstelik bonservis
vererek transfer etmek ne kadar mantıklı anlayamıyorum.
Lafım Melo'yu
satanlara değil. Melo'nun bu yaşta üstelik sözleşmesinin bitmesine 9 ay kala iyi
bir bonservis bedeliyle satılması başarıdır. Başarısızlık olan yerine kimseyi almadan
bu transfere izin vermektir.
Sondan başlayayım son paragrafına aynen katılıyorum. Satmak başarı yerine kimseyi almamak aptalliktir. Gelelim diğer meselelere Telles konusunda seninle aynı fikirdeyim ancak Kevin konusunda farklı düşünüyorum sagbek olarak değil ortasaha da sağ açık, sol açık veya orta da kullanılacağını düşünüyorum. Bence çok iyi transfer olacak ve takıma katkı yapacaktır. Belki de melo nun yerini bile doldurur. Sabri konusunda da farklı düşünüyorum. Çok iyi diyemem ama galatasarayin işini görecek kadar oynuyor çok ovdugun perrira kadar asistte o yaptı. Konu sabri olunca hep hatalar konuşuluyor adamın yaptığı asistler bile sayılmiyor herhalde;) Son olarak bu gruptan çıkmak için oyuncudan çok adam akıllı bir oyun planına İhtiyacimiz var yoksa kadromuz hala bence yeterli. Belentimiz zaten en fazla gruptan çıkmak yksa final oynarız demiyoruz. 3.lukte idare eder bu sene için. Fenerbahçe ile Avrupa Ligi finali oynarız bakarsın kismet...
YanıtlaSilInşaallah finali oynarız beraber:)
Sil