29 Temmuz 2015 Çarşamba

BERABERLİK KÖTÜ DEĞİL



Dün ilk yarıda gördük ki takım eksiklerine rağmen fena değil. Tabii ki uyumsuzluk oldukça yüksekti ancak ihtiyacımız olan tek şey zaman gibi duruyor.
Maçın başlamasına kısa bir süre kala Gökhan'ın sakatlığı ve Şener'in Bursa'nın son Avrupa maçında çift sarıdan atılmasından dolayı cezalı olması ile sağ beksiz kalan Pereira sol bek yedeğini sağ beke kaydırarak çözmeyi düşündü ki bu Avrupa'da sıkça yapılan bir şeydir. Bek oynamayı bilen iki kanatta da oynayabilir diye düşünürler ancak bende Uğur MELEKE gibi sağ bek için sol ayaklı biri yerine orta sahadan defansif bir oyuncuyu kaydırmayı doğru buluyorum. O Meireles'i önermiş ama ben stoperlerden birisi de olurdu diyorum.
Geçen sene ki formuyla takımı Emenike ile birlikte şampiyonluktan eden Volkan bu seneye yeni bir başlangıç yapmış olarak başladı. Özellikle Taison'un pozisyonunda öyle zor bir top çıkardı ki alkışlamamak elde değil. İlk 20 dakika boyunca diken üstünde izlediğimiz maç Pereira'nın sahaya kağıt yollamasıyla değişti. İki sene önce Mancini'yi eleştirdiğim sahaya kağıt yollama konusunda Pereira'yı es geçecek değilim. Sen burada değil de şurada oyna dediğinde anlamıyor mu ki yazılı olarak salağa anlatır gibi anlatıyorsun. Diego'nun bir kaç adım geri gelmesiyle önde basan kişiden 1 eksildi ancak geriden top çıkaracak adam sayısı bir arttı. Bu da oyunu hiç değilse dengelememizi sağladı. Her şey bir kenara bu maçta da belli oldu ki Jozef De Souza denilen adam yılın en büyük kazığı gibi duruyor. Eğer olabilirse Ozan TUFAN bu takıma cuk oturur. Geçen senenin en istikrarlı adamı Mehmet TOPAL bu seneye nedense çok kötü başladı. İlk yarım saatte verilen pozisyonlarda orta sahada kaptırdığı topların büyük etkisi vardı. Diğer bir sebepse Hasan Ali'nin ileriye çıkmak zorunda kaldığı pozisyonlarda geriye dönmekte zorlanması ile oldu.

Rakipte öyle çok göz korkutan bir oyuncu olmadı. Hatta onların yakaladıkları pozisyonları biz bulsaydık tabelayı kesin değiştirirdik. Maçın başından sonuna kadar yakaladığımız tek pozisyon Fernandao'nun topu çalıp sürdüğü ve içeriye çevirdiği top oldu. Onda da çizgiye kadar inmeden pası atabilse Nani kaleci ile karşı karşıya kalacaktı. Birde ah Van Persie o topa sol ayağı ile değilde sağ ayağıyla vurmaya çalışsaydı.
Oyunculara tek tek bakmak gerekirse, Volkan takımın belki de en iyisiydi. Çok kritik toplar çıkardı ve takımının moralinin düşmesini engelledi.
Hasan Ali: son anda hayatında hiç oynamadığı bir bölgede kendini buldu. Ve doğal olarak ilk yarıda oldukça hata yaptı. Hücuma çıktığında topu ısrarla sol ayağına alma çabası pek çok pozisyonun başlamadan bitmesine sebep oldu.
Kaer : Volkan'nın sektirdiği bir topta rakipten önce hamle yapması ve Volkan'ı sakatlama pahasına golü önlemesi iyi bir kumaşı olduğunu gösterdi. Ancak Alves'le hiç uyumlu değil. Bunda büyük pay Alves'in kötü olmasında ancak yine de takım savunmasından bahsediyorsak onun açıklarını da kapatmalı.
Alves: geldiğinden bu yana doğru düzgün bir maçını hatırlamıyorum. Nasıl o kadar para vermişler anlamak mümkün değil. Daha maçın 3.dakikasında adamını kaçırması ve nerdeyse kırmızı kart görmesine sebep olacak faulü yapması affedilir gibi değil. Bu kadar kötü görünüyorken Egemen'i aramamak elde değil. Bu sene başımızı ağrıtacaktır.
Caner: Her zaman ki  Caner'di savunmada aksadı. Hücuma destek verdi. İkinci yarıda topu taşımaya yardımcı olsa da o kadar çok isabetsiz orta yaptı ki tv başındakiler saç baş yoldu.
M.Topal: Çıkarken yaptığı top kaybı az kalsın gole sebep olacaktı. Görev yeri değişip bir kaç adım geri gelmesiyle daha rahat oynamaya başladı. Sağ bekte Hasan Ali'nin yerine düşünülebilirdi. Ancak De Souza'nın güven vermeyen oyunu bu riski almayı engelledi. Oyundan çıkması yadırgansa da yokluğunda çok sorun olmadı.
J.De Souza: Hatırlayanlar için en çok benzettiğim isim Murat YAKIN oldu. Toptan kaçan ileriye doğru hamle yapmaktan çekinen top ayağına geldiğinde de en yakında ki oyuncuya topu verip geriye kaçan bir oyuncu. Bu transfer döneminin en çok bonservis ödenen oyuncusu olması nasıl bir mantık hatasıdır anlamak mümkün değil. Bu adama 8 milyon verildiğini gören Bursa'nın Ozan TUFAN için 15 istemesi lazım.
Nani: takımda beklentimin en yüksek olduğu isim. Ama dün etkili olmaktan çok uzaktı. Yine de tekniğini fark etmemek mümkün değil. Bir iki şut denemesinde heyecan uyandırdı. Yeterli değil ama umut veriyor.
Diego: Geçen senenin en büyük hayal kırıklıklarından olan Diego, hazırlık maçlarında gösterdiği performans ile bu sene etkili olacağını göstermişti. Bu maçta da geçen seneye göre oldukça hareketli gözüktü. İleri geri çok çalıştı. Sonunda da yorulup çıkmak zorunda kaldı.
Sow: Hazırlık döneminin diğer bir ismi Sow maça ileri uçta başlasa da top rakibe geçtiği anda sol kanada yakın oynadı. Bir iki cılız pozisyon buldu ancak değerlendiremedi. Ve yerini V.Persie'ye bıraktı.
Fernandao: takımın Volkan'la birlikte en iyi ismiydi. Aldı verdi. Koştu çabaladı. Ancak emeğinin karşılığını alamadı. Yine de takımın vazgeçilmezi durumunda.
Sözün özü bu sezon ilk kez 90 dakikasını izlediğim Fenerbahçe oyun olarak Ersun YANAL'IN dönemine benzer bir yapıda olacak. Ancak bu yapı oldukça riskli çok uyumlu ve akıllı bir savunma lazım ki bu kadroda çok alternatif yok.
Pereira oldukça heyecanlı ancak o kadar mahir bir isim değil. Oyuncu değişiklerinden anlaşılacağı üzere sistemi değil oynayan isimleri değiştirmeyi düşündü. Rövanş için umudum var. Ama sağ bekte Şener'in ve Sow'un ekstra oyunları şart. Tur gelebilir ancak bir sonra ki tur bizim için çok daha zor olur. Ama en azından şu turu geçebilelim isterim.

1 yorum:

  1. manchi niye kağıda yazı konusunda siteye özel ve büyük BAŞLIKLI yazılarla yer veriyo ken pereira nin yazı olayını basit ve küçük yazı ile geçmedi fb li olmana veriyorum. Bu konu üzerinde herzaman duracağım AHMET BİNBAŞI.

    YanıtlaSil