Bu hafta gerekli
gereksiz ne kadar maç varsa izledim. Süper ligde ki Anadolu takımların
maçlarından tutunda Beşiktaş'ın keyfisiz Kasımpaşa maçını, Kayseri'nin çıkmayı
nerdeyse garantilediği 1.lig maçlarını, yetmedi NBA'DEN Ömer AŞIK'IN rezil
oynadığı maçını yetmedi İngiltere ve İspanya ligi maçlarını yani anlayacağınız
ne varsa izledim. Hatta Surivor'da ünlüler gönüllüler mücadelesine bile göz
ucuyla bakmışlığım var. Ama hangi maçları izlemedin derseniz. Dün ki iki Fener
maçını da izlemedim derim.
Galatasaray puan
kaybetmiş zirveye konmak için çok iyi bir fırsat var. Rakip Bursa oldukça
zorlu. Bu sene Galatasaray'a içerde kök söktürmüş ve 3-3 berabere kalmıştı. Maçı
izlemedim ama dinledim. FB TV'DEN takip bile ettim. Bugün yazarları okuyunca
iyi bir maç kaçırdığımı anlıyorum ama hiç pişman değilim. Galatasaray ve
Beşiktaş maçlarının bir benzeri olmuş. Aksine bu kez daha kötü oynamış ancak
kazanmaya devam etmişiz. Emenike'nin ne kadar kötü futbolcu olduğuna
girmeyeceğim. Ama devre arasında ilk çıkan isim olması ne kadar formsuz ve
yetersiz olduğunu anlatmaya yeter. Üstelik bu hamle yapılarken kulübede ne bir
hamle oyuncusu vardı ne de bir alternatif. Buna rağmen yapılan en doğru
değişikliktir.
Fenerbahçe Ülker ise
dün de bahsettiğim gibi play off 3 maçına İsrail deplasmanına çıkıyordu. İlk iki
maçta ilk 20 dakika hariç 60 dakika boyunca Maccabi'yi ezen Fenerbahçe Ülker
taraftarın baskısıyla kötü başladığı maçta toparlanarak önce dengeyi kurdu
sonra öne geçti. Üstelik bunu yaparken takımın en önemli isimlerinden
Bjelica'dan hiç katkı alamadı. Fenerbahçe'de ki kısa kariyerinin en iyi maçını
oynayan Zisis attığı 19 sayıyla takıma çok büyük katkı verdi.
Basketbolda yabancı
sınırlamasının kaldırılması konuşulurken takımlarımız da yerli oyuncuların
yeterince süre bulamayacağı konuşuluyordu. Ancak gördük ki pasaportta ne
yazdığının hiç bir önemi yok. Sahada iyiysen formayı sen giyiyorsun. Yeter ki
hocanın yüreği o formayı sana teslim etmeye yetsin.
Obradovic ilk maçta
rakibin en etkili ismi Pargo'yu kilitlemesi için Kenan SİPAHİ'Yİ sahaya
sürdüğünde zaten oyuncuyu kazanmıştı. Geriye oyunu kazanmak kalmıştı. 2013'te
u18 milli takımının şampiyon olduğu Avrupa şampiyonasında Mvp seçilecek kadar
umut vaat eden bu isim Pargo'ya kilit vurmanın özgüveniyle şutları da istikrar
kazanmış ve daha öz güvenli atmaya başlamıştı. İşte o Kenan dün uzatmanın son
topunda Pargo'ya geçilmemiş ve şutunu bozarak takımını final four'a taşıyan
isimlerden birisi olmuştur.
Son sözü Obra için
söylemek istiyorum. Toplamda 13 kez final four oynayan Obradovic 14. Finali Fenerbahçe'de
yaşayacak bu 13 finalden 8 kupa çıkaran Obradovic'i kıyaslayacak hoca bulmak
imkansız. Türk basketbol tarihinin en pahalı kadrolarından birisini kuran
Fenerbahçe Ülker bunun karşılığını almak için takımı en doğru isme emanet etmiş
durumda.
Maç sonunda ki sevinç
videolarında benim gözüm mutsuz bir isim var mı diye arar ancak hangi videoyu
izlersem izleyeyim sevince ortak olmayan anın keyfini çıkarmayan bir isme
rastlamadım. Bu kadroya şampiyonluk yakışır.
Rakibimizin kim
olacağı henüz netleşmiş değil. Normalde Real Madrid - A.Efes eşleşmesinin
galibiyle oynamamız lazım ancak yanlış bilmiyorsam aynı ülkenin iki takımını
finalde oynatmama prensibi gereği Barça - Olimpiakos eşleşmesinden Barça'nın
çıkması halinde (seri şuan da 1-1 saha avantajı Olimpiakos'ta) Barça ile Real,
CSKA çıkması halinde biz de CSKA ile eşleşeceğiz. Ama yanılıyor olabilirim. Artık
seriler bitince daha da netleşir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder