Akşam maçı izlemeye
gittim ama giderken Galatasaray'ın puan kaybedeceğine ait bir umut pek yoktu
içimde. Trabzonspor'un geçmiş yıllarda sıkça yaptığı gibi Galatasaray maçına
pek asılmayacağını düşünüyordum. Maç başladığında ise bu görüşüm tamamen
değişti. Maça asılan ve hırsla oynayan bir Trabzonspor vardı.
Maçın başında ki bu
psikoloji sonrasında ise maçın içine bakalım. Kadroları gördüğümde ilk Melo'ya
baktım. Bel fıtığı ameliyatından sonra imkansız bir sürede hafta içi kupa
maçına çıkan Melo yedek kulübesindeydi. Diğer yandan Aytaç KARA'NIN sezonu
kapatmasıyla orta sahada defansif oyuncu bulma konusunda sıkıntı yaşayan Ersun
hoca o bölgede Medjani, Özer ve Mehmet EKİCİ üçlüsü ile çıktı ki bence çok
yumuşak bir orta saha hattı oldu. Maçtan önce bu kadronun çıkacağı az çok
belliydi. Hamza hoca neden buna karşın kendisi de Hamit, Selçuk ve Sneijder'li
üçlüyü tercih etti anlamadım. Üstelik sakatlığını atlatan Burak gol bulma
konusunda sorun yaşamazken Umut yerine daha orta sahaya yakın bir isim tercih
edilemez miydi. Maçın başında Yekta tercih edilemez miydi diye sormuştum ancak
Emre ÇOLAK'A da itiraz etmezdim. Bu sayede ev sahibinin maçın başında ki presinden
de bu kadar etkilenmezdin.
İlk yarı boyunca
kaleye isabetli şut çekemeyen Galatasaray ev sahibinin maç boyu devam edecek
kısmetine karşı gelemedi ve Özer'in golüyle mağlup duruma düştü. İlk yarı
bitmeden Emre ÇOLAK, Hamit mecburi değişikliği oldu. İyice orta sahanın iki
takım tarafından da boşlandığını gördük. İşte Fenerbahçe'nin bu noktada farkı
ortaya çıkıyor. Melo'nun varlığında iyi ancak alternatifsiz bir orta saha hattı
olan Galatasaray, Melo da olmayınca orta göbekte çok zayıf kalıyor.
Fenerbahçe'de bu bölgede Topal, Emre, Meireles, Alper, Diego, Selçuk hatta
Topuz'u bile o bölgede kullanmak mümkün. Emre'nin girmesi orta sahayı
toparlamasa da artık takım çıkarken yaptığı top kayıplarını azalttı ve
Sneijder'i az da olsa ileriye çıkarmayı başardı. Onun ileriye gitmesi ise rakip
savunmanın dengesini bozmaya yetti. Emre'nin 42.dakikada çektiği şut üst direkten
sekerken dönen topu Burak yere vuracağına köşeye vurmak isteyince top bu sefer
yan direğe çarpıp dışarı gitti ve ilk yarı Trabzon'un 1-0 üstünlüğü ile bitti.
İkinci yarıya ilk
yarının etkisiz isimlerinden Yasin'in yerine Olcan'ı sahaya sürerek başlayan
Hamza hoca ilerde ki hareketli oyuncu sayısını bir artırdı. Ama etkisi birden
fazla oldu. Umut'un da iyice Burak'ın yanına kaymasıyla top artık tamamen
Trabzon yarı alanına yığıldı. Ersun hoca gibi tecrübeli bir ismin bunu sadece
izlemesi inanılır gibi değil. Açık alanda hiçbir işe yaramayan Cardozo'ya uzun
süre sabretmesi, Bosingwa gibi Avrupa çapında ki bir sağ beki stopere koyması,
Erkan gibi savunmaya yardım etmeyen sadece kendine oynayan bir ismi 90 dakika
sahada tutması, örnekler çoğaltılabilir ancak dün bu maç kazanılmışsa bunu
Hakan ARIKAN'IN yüksek formuna ve Galatasaraylı futbolcuların kısmetsizlik ve
becerisizliklerine bağlayabiliriz.
45'ten 60'a kadar tek
kaleye dönen maçta gol ilginçtir. Burak'ın sakatlık sonrası pilinin bitmesinden
hemen sonra Pandev'in oyuna girmesiyle geldi. Çizgiye inen Sneijder'in ceza
sahasına çıkardığı topa Emre 2 dakika önce ki gibi çok iyi vurdu. Hakan ilk
şutta çok iyi kurtardı ancak bu kez topu yakalaması imkansıza yakındı. Golden
sonra Burak'ın yokluğu daha bir hissedilir oldu. Kupa maçlarında attığı
gollerden dolayı bazı taraftarların lig maçlarında da forma şansı bulmasını
istediği Pandev'in ne kadar ağır ve etkisiz kaldığını dün bir kez daha gördük. Tabii
Ersun hocanın golden sonra nihayet Salih'in yerine Aykut'u almasıyla ve de sağ
beke Bosingwa'nın geçmesiyle takımı düzelttiğini de söylemeden geçmeyelim.
Oyuna giren bir başka isim Yusuf ise bence Özer'in yerine değil sol tarafta ki
Erkan'ın yerine girmeliydi. Ama Cardozo - Yatabare değişikliği geç ama doğru
bie hamleydi.
Oyun dengelenmiş orta
sahada sadece Selçuk ve Emre'ye kalan Galatasaray yorulmaya ve geriye kaçmalara
başlamıştı. Hızlı gelişen atakta ise maçın kötülerinden Erkan'ın kötü ortası
Sabri'ye çarpıp kaleye yönelirken bütün savunma gibi Muslera'da izleyince
Telekom Arena'da Galatasaray'ı üzen Medjani sadece dokunarak yine Galatasaray'ı
üzen isim oldu.
Maç bu şekilde bitti
ve Galatasaray çok kolay bir fikstür öncesi kötü bir puan kaybı yaşadı. Hamza
hoca geldiğinden bu yana takıma bir hava kattığı gerçek ancak takımın puan
kaybettiği her maçta büyük hatalar yaptığı da bir gerçek. Seneye takımı ona
emanet etmek yanlış bir karar değil ama gelişmesini ummakta fayda var.
Son olarak ise maçın
hakemi ile ilgili yazayım. Ali PALABIYIK, benim Mete KALKAVAN ile birlikte
geleceğinden umutlu olduğum futbol oynatmak için sahaya çıkan, gösterişsiz
Fırat AYDINUS tarzından hakemlerdir. Maçın başında kolay düdük çalmayarak
futbol oynayın mesajını futbolculara yansıttı. İlk yarıda Telles'in elle
karışık müdahalesini görmesi zordu. Eğer top bir şekilde açık koluna çarptıysa
net bir penaltıyı atlatmıştır. Ama dediğim gibi o açıdan bu hatayı yardımcılara
keserim. Kartlarını kullanma konusunda ise biraz abartılı olduğunu
düşünebilirsiniz ancak toplam da 13 sarı kart ve çift sarı karttan yedek
kulübesinde atılan Özer ile birlikte 15 kez kartını kullandı. Bu rakam yüksek
ancak hak edilen sarı kart sayısının bence altında bile kaldı.
90+ dakikada ki
kargaşa için ise oyuncuların sinir kat sayılarının artışı etkili oldu
diyebiliriz. Pozisyonu hatırlarsak Yatabare, orta sahada Chedjue'ye bir faul
yaptı açılan topu Mehmet EKİCİ eline alarak vermedi ve süre geçirmeye çalıştı
ki bu pek çok maçın son dakikalarında görülen türden fazlası değil. Chedjue'nun
acele edip hafifçe ittirmesi de öyle abartılacak bir şey değil ancak hakem o
nokta iki yerine tek sarı kartı Chedjue'ye kullanınca Chedjue cezayı kendi
kesip ayağa kalkan EKİCİ'NİN ayağına bastı. Kendini yine yere bırakan Ekici bu
kez kalesini bırakıp gelen Muslera'nın hedefi oldu. Ona tepki gösteren diğer
Trabzonsporlu oyuncular gelince ortalık karıştı. Ama salaklığın büyüğünü yedek
kulübesinden çıkıp gelen Özer yaptı. Tamam kiralık oyuncu takımda kalmak
isteyen bir isim ancak bu kadar saçma bir hamle olur mu? Onu gören Galatasaray
yedek kulübesi de sahaya girdi. Olayları uzaktan izleyen Palabıyık, 6 tane sarı
kart gösterdi. Ama bence Chedjue kırmızı olmalıydı. Her neyse hakemi beğendim diyebilirim.
Bu ligde maalesef iyi hakem bu kadar oluyor.
Bireysel olarak Trabzonspor'da Hakan ARIKAN'I, yetersiz görsem de Salih'i ve Mustafa AKBAŞ'I çok beğendim. 1461 takımından gelen Mustafa AKBAŞ maçın yıldızlarındandı.
Galatasaray'da ise oyuna sonradan giren Emre ÇOLAK iyiydi. diğerleri vasatı aşamadı.