Son 3 senedir başını
sportif olaylar dışında ki çalkantılardan kurtaramayan kulüp bu sene sonunda
yine başkan odaklı bir sürtüşmeden dolayı teknik direktörsüz kaldı. Aradan
geçen 1 ay kadar süreye rağmen başta dediğim gibi sportif olaylarla
ilgilenemeyen yönetim yeni hocasını ancak geçen hafta sonunda açıklayabildi.
Fenerbahçe'nin son 3 sezondur asıl sorunu önünü görememek. Yani 1 ay sonra ne
olacak sene sonuna kadar ne olacak seneye ne olacak soruları hep bir muallak
olarak kalıyor.
Böyle bir ortamda takımın başına kariyerli ve nerdeyse başarı
garantili (Lucescu, Löw vb.) bir hoca getirmek zor. O yüzden elde ki yerli
isimlerden takıma en yakın olan Ersun YANAL seçeneği makul gibi duruyor.
Ertuğrul SAĞLAM ismini de telaffuz edenler olacaktır. Ancak SAĞLAM hoca
Fenerbahçe'nin başında ki bu yönetim ile uyumlu çalışmak konusunda sıkıntı
yaşardı. (Gerçi kendisinin DEMİRÖREN'le bile çalışmışlığı var ama neyse şimdi
oralara girmeyelim.)
Hocasız geçen 1 ay
kadar sürede Başkan nihayet istediği gibi transfer yapma imkanını bulmuş ve
takımı Alper, Bruno Alves, Kadlec, Holmen gibi isimlerle takviye etti. Geçen
sene en çok sıkıntı yaşanan bölge olan stoper ve sol bek pozisyonlarında artık
daha iyi isimler alınmışken orta sahanın göbeğine 2 isim birden transfer
edilmesi çok akıllıca değil gibi geliyor. Ancak bunlar şimdilik kaydı ile
yazılan şeyler. Temmuz sonu gibi UEFA'nın nihai kararı açıklanınca şişkin olan
bölgeden kimlerin gideceği daha iyi ortaya çıkar.
Ersun YANAL oyun
karakterini iyi bildiğimiz bir isim genel olarak yönettiği takımlar sezona iyi
başlar devre sonuna doğru büyük bir düşüş yaşanır. Sonrasında ise ya iyi
toparlar ve başarı gelir yada kötü giden işler iyice sarpa sarar. Hücum
futbolunu seven Yanal takımı hızlı oynatması ile meşhurdur. Bu sayede çok gol
bulabilen takım aynı zamanda defansif zaaf göstermesine sebep olabiliyor. Yine
de taraftarın gözüne hoş gelen bir futbol ortamı vaat ediyor. Takımın hala
eksikleri var. Basında sıkça konusu edilen Cardozo'ya olan ilgi artık sır
değil. Ancak Avrupa'ya katılamayan bir takımın o yaşta ki ve o bedelde ki bir
oyuncuyu almak risk değil midir? Futbol açısından bakacak olursak kesinlikle
yararlı olur. Üstelik Webo ve Sow'a da derinlik katar.
Çıkacak karar her ne
olursa olsun taraftar bu sene hop oturup hop kalkacağı bir sezon izleyecek.
Hocanın sözleşme uzunluğu ise başka bir soru işareti. Basının dedikodularına
göre seneye takımın başına Almanya'nın Dünya kupası sıralamasına göre Löw'ün
ayrılması durumunda takımın başına getirebilmek için bir sezonluk bir anlaşma
yapmak istediler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder