Futbolcuların
birbirine milli takım kampında silah çekmesine, prim mevzusundan tatsızlık
çıkmasına, takımın kaptanının aynı uçakta birisine saldırırken kendisine edilen
küfürlere engel olamayan, kendisine yapılan “uygunsuz davete icabet eden”.
Mekân basan, basmaya çalıştığı mekândan saksıların arasından kaçan, milli takım
antrenörü nihayet kovuldu.
Tarihinde ilk kez 24
takımla oynanan Avrupa şampiyonasına sidik zoruyla son dakikada gruptan çıkmayı
zaten garantilemiş İzlanda’yı yenerek gidebilen Milli takımda akla hayale
gelmeyecek primler dağıtıldı. Düşünün ki o İzlanda çeyrek finalde ev sahibine
kaybederken biz gruptan ( hani şu üçüncü olanların dahi gruptan çıkabildiği
gruplardan bahsediyorum) çıkamamıştık. Bu büyük! başarıya karşılık tarihinde
ilk kez Avrupa şampiyonu olan Portekiz dahi bizim takım kadar prim
dağıtmamıştı.
Ortada gram başarı
yok. Oynanan futbol içler acısı. Takımda arkadaşlık, birlik olma duygularının
zerresi yok. Buna karşın takımı seçerken yapılan keyfi uygulamalar var. Buna
karşın basına, rakibe karşı yapılan atarlı, giderli konuşmalar var. Önümüzde
Dünya kupası elemeleri var. Grupta ki durumumuz önümüzde yapacağımız Ukrayna
deplasmanı ve içeride ki Hırvatistan maçlarıyla belli olacak. Altın dönem denir
mi bilmiyorum ama Enes ÜNAL, Emre MOR, Cengiz ÜNDER, Hakan ÇALHANOĞLU, Çağlar
SÖĞÜNCÜ gibi isimler çok güzel bir dönemi işaret ediyor. Bu kadronun bir
“KIRO”nun elinde ziyan olmayacağını bilmek bile umutlanmama yetiyor. Son
maçlarda Volkan ŞEN’E forma vererek zerre futbol bilgisi olmadığını gördüğüm
TERİM’İN gitmesine sevinmedim desem yalan olur.
Yerine gelen Lucescu
ismi de çok kötü değil. Denizli’nin fırsat kolladığı, internet romantikleri
tarafında Yılmaz VURAL isminin dillendirildiği ortamda artık kulüp çalıştırmak
istemediği bilinen Lucescu ismi fena sayılmaz. Futbol bilgisinin
tartışılmayacağı, kadroyu seçerken tek kriterinin futbol performansı olacağı
bir isim. Zaten bir milli takım hocasından ne beklersin ki adil bir kadro
seçimi, ne oynadığını bilen bir futbol takımı ve sahada elde edilen başarılar. Ben
bu oluşumdan umutluyum tüpçü inşallah bir kez daha batırmaz.
Son olarak Terim’in aldığı paranın yada alacağı
tazminatın konu edilmesini mantıklı bulmuyorum. Rakamlar ne kadar büyük olursa olsun bu rakamların altına
imza atıldıysa bu rakamı istemek hakkıdır. Uğur MELEKE gibi her gün köşesinde
bu parayı bir yere bağışlasın veya verilmesin gibi anlamsız yazılar yazmak
taciz etmekten başka bir şey değildir