31 Ocak 2014 Cuma

19. HAFTA TAHMİNLERİ


HAFTA SONU SPOR EKRANI

EUROLEGUE'DE İKİ MAÇIMIZ VAR YİNE A.EFES MAÇI AÇIK KANALDA
TAYFUN KORKUT'UN ÇALIŞTIRDIĞI HANNOVER İLK MAÇINDA DEPLASMANDA WOLFSBURG'U YENDİ. YARIN EVİNDE İLK MAÇINI OYNAYACAK BAKILIR...
CNN TURK'TE HAFTANIN MAÇINDA BROOKLYN-OKLAHOMA İLE OYNAYACAK.
İSPANYA BASKETBOL LİGİNİ YAYINLAYAN SPORTS TV PAZAR AKŞAMI LİG 2.Sİ VALENCİA İLE 3.SÜ BARÇA'NIN MAÇINI CANLI YAYINLAYACAK.
SON OLARAK DA TÜRKSAT UYDUSUNDA YAYIN YAPAN FARDA TV İNGİLTERE LİGİ MAÇLARINI KAÇAK OLARAK YAYINLIYOR. YAYIN PROGRAMLARINA ULAŞMAK ZOR ANCAK PAZARTESİ GÜN Kİ CİTY/ CHELSEA MAÇINI YAYINLAYACAKTIR.

28 Ocak 2014 Salı

YANLIŞLAR DOĞRUYA ÇIKTI



Maç başlamadan önce Alper'in sakatlığı ve Emre'nin henüz 90 dakikayı çıkaramayacak olması sebebiyle orta sahada yerli kadrosu eksik kalan Ersun YANAL'ın defans hattında ki Alves'i Bekir ile değiştirmeyip forvetten Webo'yu tribüne yollayınca Meireles forma şansı bulabildi. Ama bu tercih hatası az kalsın Fenerbahçe'nin evinde ki ilk sürpriz puan kaybı olarak karşılık bulacaktı.
Mesut BAKKAL yıllarca Ersun hoca ile beraber çalıştı. Gençlerbirliği'nde Avrupa da turlar atlarken takımı bu iki isim çalıştırıyordu. O yüzden Ersun hocanın takımlarının oyun yapısını adı gibi bildiğine eminim. Üstelik bu oyun yapısı cezalandırılmaya o kadar müsait ki o da bunları çok iyi kullanıyor. Maça önde başlayan ve becerikli ayaklarla etkili olan Konya benim televizyon başından gördüğüm halde yardımcının göremediği pozisyonda ofsaytta olsa golü buldu. Bakmayın siz gole yapılan itirazlara o olmasa başka bir pozisyon gol olurdu. Golden sonra da Fenerbahçe toparlanma emareleri göstermedi çünkü Emenike her ne kadar gayretli de olsa bu seviyelerde top tutmak ve servis yapmak için yeterli değil. Savruk yapısıyla pas verememesiyle Emenike Webo'nun oldukça gerisinde ancak fizik üstünlüğü ve yıpratıcı oyunu ise Webo'nun fersah fersah önünde. Her ikisi de kadro da bir şekilde olmalı gerekirse son zamanların formsuz ismi Kuyt bile dinlendirilebilir ancak hem Webo hem de Emenike kadroda olmayı hak ediyor.

Golden sonra baskıyı biraz olsun artıran Fenerbahçe duran toplar kazanmaya başladı. Sırf ikinci yarıda 5'ten fazla korner kullanan Fenerbahçe bu duran toplarda birinde saçlarını 3 numaraya vurarak artık gözümüzü yormayan Caner'in etkili ortasında Alves Egemen'den hemen önce kafayı çok şık vurarak devreye beraberlikle gidilmesini sağladı ki bence yenik olarak devreye girseydik Ersun hocanın alacağı saçma riskler takımı daha farklı geriye düşürebilirdi. Golde Alves kafayı vurduktan sonra Sow'un açık ofsaytta olduğu ortada ancak bazı yorumcular kaleciyi etkilemediği ve topa da dokunmadığı için değişen oyun kuralları gereği ofsaytta sayılamayacağını iddia ediyor.
İkinci yarıda hücum hattı yaşlı ve fizik kalitesi düşük oyunculardan kurulu Konya geriye iyice yaslanırken buna rağmen devre başında bir topu direkten döndü. Hleb 32 yaşında, Gekas 33 yaşında ve Hasan KABZE 31 yaşında oluşu hücum hattının maçın devamında etkisini giderek yitirmesine sebep oluyor. Buna karşın Caner ve eski tadında olmasa da Gökhan'ın bindirmeleri Fenerbahçe'ye duran toplar kazandırmaya devam ediyordu. Konya'nın vasat üstü bir kalecisi var ancak savunma hattında liderlik yapabilecek bir oyuncunun eksikliğini hissediyorlar. Fenerbahçe Emenike'nin sakatlanıp değişiklik istemesiyle elinden kaçmakta olan şansı tekrar yakaladı. Kuyt'ı merkez forvetin arkasına Sow'u forvet hattına ve sol koridoru ise komple Caner'e emanet etti. Maçın etkisizlerinden Baroni ve Meireles yerine daha golü düşünen Kuyt o bölgeye geçince takımın futbol aklı arttı. Kuyt'ın bir taç pozisyonunda topu içeriye aşırması orda olmaması gereken ancak orada olmak isteyen Egemen'in topu Sow'a aktarması Sow'un yanlış tercihiyle röveşataya yatması ancak topun Egemen'in önünde kalması Egemen'in sol ayak içiyle topa etkili vurması ve galibiyetin gelmesi... bunlar hep istemenin ürünü. Bir tarafta bu kadar isteyen ne oynadığı belli olan bir takım diğer yanda taktiği belirsiz kimin hangi mevkii de oynadığı belli olmayan ve o kadar da istemeyen bir Galatasaray şampiyonluk o kadar da uzak değil. Önümüzde 2 önemli deplasman maçımız var. Önce çok da formda olmayan Eskişehir ile deplasmanda sonrasında ise ligin tozunu atan evinde kolay kolay maç kaybetmeyen Sivas ile oynayacağız. Demiyorum ki 2 galibiyet alalım. Ama alacağımız 4 puan bile bizi epey rahatlatır.

2. YARININ İLK HAFTASI TAHMİN SONUÇLARI

2. YARININ İLK HAFTASI GERİDE KALIRKEN TAHMİNLERDE EN İYİ SKORU ONUR VE NEZİH ABİ YAPTI TEBRİK EDERİZ...
ONUR BÖYLECE İLK SIRAYA 2 PUAN DAHA YAKLAŞTI. NEZİH ABİ İSE 3.LÜK KOLTUĞUNA GEÇTİ VE ONUR'UN HEMEN ARKASINDA
HAFTANIN KÖTÜSÜ İSE MESUD ABİM OLDU. SÜRPRİZ TAHMİN BİLEN KİMSENİN OLMADIĞI HAFTADA 3 TANE MAÇI DOĞRU TAHMİN EDEN ÇIKMADI.
SON BİR NOT BUNDAN SONRA HİÇ KİMSEYİ TAHMİNLERİ YOLLAR MISINIZ? DİYE ARAMAYACAĞIM... VERİLEN SÜRE İÇERİSİNDE GÖNDERİLMEYEN TAHMİNLER YOK SAYILACAKTIR.
HAFTANIN PROGRAMINI İNŞAALLAH BUGÜN YOLLARIM...
DÜZELTME: MESUD ABİMİN TAHMİNLERİNDE UFAK BİR FAZLALIK YAPMIŞIM MUSTAFA ABİMİN UYARISIYLA DÜZELTTİM. HAFTANIN KÖTÜSÜ MESUD ABİMDİR. :)

24 Ocak 2014 Cuma

2. YARININ İLK TAHMİNLERİ

TAHMİNLERİNİ UZUN ISRARLAR SONUCUNDA ANCAK VEREBİLEN ABİLERİM VE BİLUMUM AKRABALARIMA TEŞEKKÜRÜ BORÇ BİLİRİM...
HERKESE BAŞARILAR

HAFTA SONU SPOR EKRANI

TÜRKİYE LİGİ NİHAYET BAŞLIYOR...
TRABZON BEŞİKTAŞ MAÇI TAM SEYİRLİK AYRICA UYKUSUZLAR İÇİN BU GECE SAAT 03:00 HİDAYET'İN MAÇI CNN TURK'TE CANLI. 
SİZ DE BENİM GİBİ PLAY OFF'LAR BAŞLAMADAN NBA İZLEMEYENLERDENSENİZ O AYRI...

22 Ocak 2014 Çarşamba

YILDIZ TRANSFER GELDİ SANDIM... :D

ADAM ŞİKE YAPMAKTAN HAPİS CEZASI ALMIŞ
SANIRSIN OLİMPİYAT ŞAMPİYONU GELMİŞ DE ONU KARŞILIYORLAR.... :D
YANLIŞ ANLAŞILMASIN RENKLERE OLAN SEVGİMDE DEĞİŞİKLİK YOK, DERDİM KULÜBÜ KENDİNE KALKAN YAPIP KULÜBÜ ZARARA UĞRATANLARLA...
YOKSA BİR KABAHATİN GİT TEMİZLEN YİNE GEL O ZAMAN KİM NE DİYEBİLİR

9 MAÇTA 0(SIFIR) GALİBİYET



Euroleuge'te ikinci tur maçları başlayalı 3 hafta oldu. Bu 3 haftada 3 temsilcimiz de oynadığı toplam 9 maçta 9 mağlubiyet aldılar. Tebrik etmek gerek. Takımlarımızdan en şans verileni Fenerbahçe Ülker ilk maçta Olympicos deplasmanında sonrasında evinde daha 2 ay önce kazandığı Barça karşısında normal sayılabilecek mağlubiyetler aldı. Ancak geçen hafta Malaga deplasmanından alınan 15 sayılık farklı mağlubiyetin izahı olmaz. Üstelik bu son mağlubiyet ilk tur maçlarında katkı vermiyor diye eleştirilen Melih ve Kleiza'dan maksimum katkı alınmasına rağmen gelmiştir. Bogdanovic ve Emir'in artık basketbolu hatırlamaları gerekiyor.
Efes ise ilk maçta Barça deplasmanında olağan evinde Malaga'dan ve son olarak Pana deplasmanından mağlubiyetle ayrıldı. Grup maçlarından önce beklentisi en düşük olan takım Efes olduğu için çoğu kimse şaşırmamıştı bu sonuçlara. Ancak yine de evinde ki Malaga maçı 2 sayı ile kaybetmek hoş olmadı. Bu maç Efes'in kağıt üzerinde kazanmaya en yakın olduğu maçtı.
 Galatasaray ise grupta çıkmak için direkt rakibi olacağı Maccabi ile ilk hafta karşılaşma talihsizliğini yaşadı. İlk maçı kaybeden Galatasaray sonrasında Madrid deplasmanında normal sayılabilecek bir mağlubiyet aldı üstelik bu mağlubiyeti alırken oyun olarak Madrid canını epey bir sıktı. Geçen hafta oynanan Kuban maçı ise kalp kırıcı oldu. Son topta 3 sayılık basket ile kaybedilen maç Galatasaray'ın gruptan çıkma şanslarını da epey azalttı.
Bu haftaya bakarsak eğer Fenerbahçe evinde mağlubiyetsiz Pana ile oynayacak. Bence hala bir hava yakalaması durumunda şansımız sürüyor. Ancak ilk kıvılcım bu maç ile başlamazsa çok geç kalınmış olur.
Efes ise evinde Milano ile oynayacak. Grup başlarken zayıf takımlar arasında sayılan Milano yaptığı Hackett transferi ile grupta ses getirdi. İki hafta önce evinde Olympicos'a 30 sayı fark attığını unutmamak lazım.
Galatasaray ise Almanya'ya Bayern deplasmanına gidiyor. Ergin ATAMAN ilk turun son maçında genç oyuncularla oynamış ve maçı kaybetmişlerdi. Maçtan sonra ki açıklamasında buraya yine geleceğiz ve bu kez kazanacağız demişti. O maç geldi çattı. Bu hafta en az 1 takımımız kazanacak gibi hissediyorum. Ama Fener mi olur? Galatasaray mı? Olur onu yarın akşam göreceğiz.
Ama 3.sınıf ülkeleri gibi bir galibiyet için haftalarca beklemek yakışmıyor. Eğer bu hafta da kazanamazlarsa Fenerbahçe Ülker'in maçlarını bu sezon en azından Avrupa'da izlemeyeceğim.

20 Ocak 2014 Pazartesi

REAL MADRİD'İN HAFTASI



Hafta içi eski Real Madrid hocası, şimdilerde Rusya milli takımını çalıştıran Capello'nun bir söyleşini okumuştum. Barça ve A.Madrid'in 3 puan gerisinde ki Real'in daha iyi bir kadroya sahip olduğunu, Atletico ve Barça'nın yaşayacağı kadro sorunlarıyla birlikte Real'in şampiyon olacağını söylüyordu. Bunu söylerken eminim Madrid başında ki Ancelotti'yle aynı ülke vatandaşı olmasının payı vardır. Ancak elinde sadece Benzema olan bir forvet hattından çok iyi bir kadroları var diye bahsetmek biraz mübalağa olmuş.
Ben böyle düşünürken cumartesi akşamı Real Betis deplasmanında 0-5 ile kazanırken. Dün akşam hem Barça'nın hem de A.Madrid'in maçları oynandı. Önce Barça'nın maçına baktım. Messi uzun süren sakatlık sonrası formunu bulmuştu ancak bu kez de Neymar geçen hafta oynanan maçta bileğinin dönmesi sonucu yaklaşık 3 hafta formasından uzak kalacaktı. Sene başından bu yana Barça eski tadında değildi zaten Levante'de kapalı savunmayla rakibine geçit vermedi ve Barça deplasmandan 1 puanla dönmek zorunda kaldı. Messi yine etkisiz takım genel olarak keyifsizdi. Şampiyonlar liginde ki City eşleşmesini biraz daha merakla beklemeye başladım.
Ardında sahaya çıkan A.Madridlilere Barça maçının skoru söylenmiş olacak ki inanılmaz bir gerilim içindeydiler. Rakipleri bir zamanların güçlü takımı Sevilla'ydı ancak eski kuvvetinde olmasa da hala ilginç oyuncuları var. Mesela aşırı kilolarına karşın Bucca'yı beğendim. Penaltıdan golü atan Rakitic ise Schalke oynarken hatırladığımız bir isim zaten. İlk yarının ortalarında Sevilla kalecisinin yaptığı hatadan iyi yararlanan Villa Madrid'i öne geçirdi. Maçın geri kalanı Madrid'in gerginliği sonucu korku filmi gibi geçti. Bu gerilimin sonucunda ise Juan Fran'ın saçma bir pozisyonda çekmese de rakibin formasını tutması ile hakem penaltı noktasını gösterdi. Karar bence ağır ancak savunma oyuncusunun hiç gereği yokken rakibin formasını tutması hakeme bu fırsatı verdi.Arda geçen hafta ki etkili futbolunu mumla arattı. Çok etkisizdi. Üstelik bu kez sorumluluk almaktan kaçar gibiydi. Maçın son dakikalarında tüm takım top yekun hücumda iken o orta sahada top şişiriyordu.
Sonuç olarak Real Madrid haftanın en karlısı oldu. Artık puan farkı sadece 1 İspanya ligi bu sene geçtiğimiz senelere göre biraz daha heyecanlı olacak gibi... Atletico Real'i evinde konuk edeceği maç ve Real'in Barça'yı evinde konuk edeceği maç ligin genel durumunu ortaya koyar. Gönlüm Atletico'dan yana ama Madrid'de kalsın da hangi takım alırsa alsın sorun etmem.

10 Ocak 2014 Cuma

SANKİ SEVİYE BELİRLEME SINAVI



Akşam kendimi ayarladım ve maçı izlemek için yerimi aldım. Hazır futbola da ara verilmişken basketbol izlemek için daha güzel bir akşam ve daha güzel bir maç olamazdı. Fenerbahçe ilk maçında Olympiacos'a deplasmanda kaybettikten sonra bu maça biraz daha konsantrasyonu yüksek başlamasını bekliyordum. Ancak maça iyi başlayan Barça oldu. 2 ay önce mağlup döndüğü İstanbul seyahatinden sonra bu maçta işi daha başından sıkı tuttu. Navarro'nun olmaması beni maç için ekstra bir umutlandırmadı. Hatta yaşı ilerlemiş artık eskisi kadar keskin bir şutör olmayan Navarro'nun oynaması bize fayda bile sağlayabilirdi.

Fenerbahçe Ülker'de ise garip bir hava hakim. Kadro olarak sıkıntı yaşadığımız doğru ancak elde ki kadro bu kadar da hücumda kısıtlı bir kadro değil. Ancak maçın sonunda bakıyoruz ki pota altı oyuncularımız Vidmar 1 sayı, Zoric 2 sayı ve Kleiza 2 sayı ile maçı tamamladılar. Bu sevide bu kadar kısıtlı pota altı katkısı ile maç kazanmak için zaten ufak çaplı bir mucizeye ihtiyaç vardı o da olmadı. Melih 15 sayıyla takım en iyilerinden birisiydi. Genel olarak Emir ve Bjelica'nın da katkıları iyiydi ancak ne Kenan ne de Mc Caleb takımı yönetecek kalitede bir top oynamadılar.

Bogdanovic sene başından bu yana takımı taşıyan isimdi ancak iki maçta savunmaların üzerine yoğunlaşmasıyla birlikte çok bocaladı. Maçın son saniyesinde ki kaçan üçlük onun gözü kapalı atacağı toplardan ancak maç içinde o kadar öz güven erozyonuna uğradı ki maç sonunda ki o top elini yaktı. Takıma liderlik edecek bir oyuncu eksikliğini gidermek bu zamanda mümkün değil. Ancak en azından pota altında Vidmar'dan ve Zoric'ten daha etkili bir isim bulunabilirdi.
 Son olarak bu sene takımın en büyük hayal kırıklığından bahsetmek istiyorum. Kleiza bu takımın en kariyerli oyuncularından birisi. Ancak sene başından bu yana oynadığı hiç bir maçta bekleneni veremedi. Sürekli daha iyi olacak daha çok ısınacaktır diye düşündük ancak dün ki umursamaz oyununu görünce insan artık umudunu koruyamıyor. Oğuz ve İlkan'ın sene başından beri bir türlü iyileşememesi takımın bu turda ki geleceğini belirleyecek gibi. Ancak sene başından bu yana oynamayan isimlere bel bağlamak ne kadar mantıklı bilemiyorum. Transfer bekleyenler için bir not Avrupa lig kuralları gereği şu anda alınacak bir ismi 7 hafta sonra ki ikinci yarı maçlarıyla ancak oynatabileceğiz. Yani kısa zaman da takıma takviye yapılması mantıklı görünmüyor.

Başlığa gelirsek Kaan KURAL ve Orkun Çolakoğlu yazihaneden.com sitesinde çok güzel potacast'ler hazırlıyorlar. Henüz bu maçın yorumu yayınlanmadı ancak tahminim odur ki bu maç için güzel bir seviye tespit sınavı benzetmesi yapılacaktır. İlk tur maçları kısmen zordu. Ancak top 16 için çok daha fazlası gerekir. Bakınız Galatasaray'ın grubundan lider olarak yenilgisiz gelen Olympicos'a ilk hafta Fenerbahçe'yi rahat bir oyun sonunda yenerken bu hafta grupta fazla iddiası olmayacağı düşünülen Armani Milano'dan 30 sayı fark yediler. Grup oldukça karışık, bakalım sonunda kim ilk 4'te yer alacak.

Maçtan sonra Obradovic'in toplantısını da dinledim. Kendisi aynı sorunlardan ve takımda ki bazı oyuncularda ki konsantrasyon sorunundan bahsetmiş. Ama bir Allah'ın kulu da çıkıp hoca iki maçtır rakiplerin guard'ları kariyer rekorları kırıyorlar. Bunu nasıl önlemeyi düşünüyorsun demiyor. Hatta onu geçtim herhangi bir konuda herhangi bir soru dahi soran yok. Adam da bakıyor ki soru soran yok aynen devam ediyor.